DİP NOT – 5

DİP NOT – 5
15 YILDA NELER YAPMIŞLAR
Şimdiye kadar yazdıklarım hep 15 yıllık akp iktidarının ülkeyi nereden nereye götürdüğünü, nasıl bir ekonomik çıkmaza sürüklediği, Cumhuriyet kazanımlarını nasıl yok ettiği, karşı devrim de hızla yol aldığı, tek adam rejiminin ayak seslerinin duyulduğu ve 2019 da yapılacak seçimlerde akp genel başkanı olan zat beştepe de ki görevine devam ederse otokrat bir rejimin kaçınılmaz olacağı idi.
Meğer öyle değilmiş ortalık güllük, gülistanlıkmış, 15 yıllık iktidarları boyunca elde ettikleri başarılar tüm Cumhuriyet tarihinin üzerine çıkmış… Ben söylemiyorum cumhurun başı söylüyor. İşte onun rakamları ile 15 yılda ekonomiden bir kesit.
“Kişi başı milli gelirimizi 11 bin dolar seviyesine ulaştırmış olmamız tarihi bir başarıdır. 2002 yılında 236 milyar dolar olan milli gelirimizi 2016 yılında 863 milyar dolara çıkardık. son 10 yılda 8.3 milyon ilave istihdam oluşturduk. Yüzde 11,3 olan bütçe açığını, 2017 yılında yüzde 1.5 seviyesine düşürdük.
2002 yılında yüzde 72’ye ulaşan kamu stokunun milli gelire oranını 2016 yılında yüzde 28’e kadar düşürdük. 2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı, 2016 yılında 157 milyar doları aşmış vaziyette.
İşte bu ihracatımız ile buralara geldik geliyoruz. Türkiye 2002 yılında 17 milyar liralık kamu yatırımı yapıyordu. Hükümetlerimiz döneminde bu rakamı 7 kat artırarak 2017 yılında 128 milyar liraya çıkardık.
6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol ağı uzunluğunu biz 2002’den sonra bunu 26 bin kilometreye çıkardık. 2002’de ülkemizde bulunmayan yüksek hızlı tren hatlarını 2017 yılında bin 2013 kilometreye çıkardık.
Yedi 7 havalimanı yapımlarını sürdürüyoruz. 2017 yılsonu itibarıyla 78 ilimizde doğalgaza erişim imkânı bulunuyor.
Savunma sanayimizdeki hamleler, 2002 yılında ülkemizde 66 savunma projesi yaklaşık yüzde 20 yerlilik oranı ile yürütülüyordu. 2017 yılında 600 projeyi yüzde 65’in üzerinde yerlilik haliyle sürdürür hale geldik.
Araştırma geliştirme harcamalarının milli gelire oranı yaklaşık yüzde 1 seviyesine çıktı. Araştırmacı sayısı ise 24 binden 100 bine yükseldi. En fazla memnun olduğu alanlardan biri olan sağlıkta da önemli mesafeler kat ettik. 15 yıl önce 378 bin olan sağlık personeli sayısını 314 bine çıkardık. Yeni hedefimiz şehir hastanelerini kuruyoruz. 15 yılda yoksulumuzu gözetip, gelir dağılımını iyileştirdik. 2.15 doların altında yaşayan nüfus kalmadı. 2002 yılında 2 milyar sosyal yardım harcaması yapılırken bu rakamı 38 milyar liraya çıkardık.”
Yorum yapmayacağım sadece bir önceki CHP nin raporu “AKP’nin Yıkım Tablosu, 16 Yılın Faturası” ile üç beş yazı öncesi “Rakamlarla Türkiye Nerede” ki rakamları da değerlendirmek gerekirken şu soruyu da sormak gerekir diye düşünüyorum. Açıklanan rakamların ne kadarı üretime yönelik?

RAKAMLARLA TÜRKİYE NEREDE?


KİMİ ZİYARETE GİTTİ
* Heykellerin köpek leşi gibi sürüklendiğini göreceksiniz. Demokrasiye geçişten beri sapa sapa kötülük azalmakta iyilik çoğalmaktadır. İstediğimiz olmuş değildir. Yarı yoldayız. Sizin nesliniz İslam’ın mutlak galebesini, küfrün mutlak yıkılışını, heykellerin köpek leşi gibi sürüklendiğini göreceksiniz.
*Mustafa Kemal’e zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin. Onunla benim dünyada ve ahrette bir alakam olamaz.
*Yunan Harbi, anlı şanlı da olsa, bana göre değildir, büyük Türk tarihi içinde hiç de ehemmiyetli bir yeri yoktur. Sadece psikolojik değeri vardır. “Yunan’ı yendim” diye hâlâ bayram yapmak, bırakın 19 Mayıs’ı, 30 Ağustos’u bayram yapmak bile bu milleti küçültmektir.
*Maddi ve askeri bakımdan Yunan Harbi hiç de değerli değildir. Hiç de ehemmiyetli değildir. Yunan’ı yendim diye bayram yapmak, bir pehlivanın bir çocuğu yendim diyerek mükâfatlandırılması gibi abesle iştigaldir.
*Yunan Harbi’ndeki şehitlerimiz nereden bilsin sonradan baştaki adamın Yunan’ın yapamayacağını yapacağını.
*Bizim gâvurumuz elin gâvurundan daha şiddetli. Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiç biri olmazdı. *Atatürk’ü sevenler ya ahmak ya da sahtekârdır.
*Ben saltanatçıyım. Ben cumhuriyetçi değilim. Bunu 1991’de de söyledim. İslam ne cumhuriyet emreder ne saltanat emreder. İslam ruh emreder. İdarenin şekli, şartlara bağlıdır. Küçük bir devletsen cumhuriyet olursun. Âlemşümul bir devlet isen, Cumhuriyet olmaz.
*Kemalist demek mantıkla alışverişi kesmiş adam demektir.
*Lozan, Mustafa Kemal’in hilafeti övmesi üzerine inkıtâya uğramıştır. Çünkü Mustafa Kemal ile İngilizler hilafeti kaldırmak üzerine anlaşmıştı.
*Mustafa Kemal, Allah’a savaş açtı. O İslam’ın meşalesini söndürmek için uğraştı. O öyle bir ateistti ki, 1930’da Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul edecekti fakat Hristiyan akidesini inceledi ve beğenmedi. Bakın batıl bir dine bile tahammül edemedi.
*Shakespeare İngiliz değildi. İngiltere’de bu isimde bir adam gelmemişti. Shakspeare’in aslı Şeyh Pir’dir, üstad, ihtiyar. Ve Shakespeare gizli bir Müslüman’dı.
Yukarıda ki sözleri söyleyen kişi için söylenecek tek söz vardır Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı. Kim mi, fesli Kadir Mısırlıoğlu denilen zat. Hani şu ilim ve bilim adı sıfatıyla Cumhurbaşkanının sofrasında ağırlanan bu adam hastalanmış ve cumhurun başı ile TBMM Başkanı onu hastanede ziyaret etmişler. Atalarımız boşuna söylememişler bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim…
ATEŞ, MAŞA VE KUKLA
Almanya ile kötü olan siyasi ilişkiler siyaset kokan bir kararla gazeteci Deniz Yücel serbest bırakıldıktan sonra ilişkiler normalleşmeye girme yolunda. Rusya ile ABD arasında bir orada, bir burada gidip geliyoruz. ABD Dışişleri Bakanının Türkiye ziyaretinden sonra belli ki ağızlara çalınan bir parmak bal ve ipe un serilerek yapılacak komisyon çalışmaları ile ilişkiler şimdilik ılımlı bir duruma geçmiş gibi görünüyor. Rusya ise ABD ile bu yakınlaşmadan rahatsız olmaması mümkün değil. Bu nu da Suriye eli ile gösteriyor. PYD ile anlaştığı açıklanan Suriye ordusunun Afrin’e doğru ilerlediği ve şehre girdiği açıklanıyor. Yani ABD de Rusya da ellerindeki maşa ile Suriye ateşini tutarken körüklüyorlar bir taraftan da kukla gibi istedikleri oynatıyorlar. İran şimdilik sahne gerisinde ipleri eline geçirmek için seyrediyor, sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Türkiye ise sahnede bir oyana bir buyana savruluyor…
CUMHURU BÖLME İTTİFAKI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2019’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin olarak yaptığı “Erdoğan’ı destekleyeceğiz” açıklamasıyla başlayan süreçte sona gelindi. “Cumhur İttifakını” yasalaştıracak AKP ile MHP’nin, siyasi partilerin seçim ittifakına dair anlaştığı düzenlemeyi içeren ortak kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu.
Bu yasa ile yapılacak ittifak;
MHP’nin baraj sorunu üzerine yapılmış bir düzenleme değilmiş,
2019’a dönük bir ittifak değil. 2023’e Türkiye’ye dönük hedeflerini ortak tayin etmek için bir birliktelikmiş,
Yapılan düzenleme seçim güvenliğini garanti altına alıyor, vatandaşın iradesini tam olarak yansıtıyormuş.
Hepsini külahıma anlatsınlar bu ittifak Cumhur İttifakı değil olsa olsa “Cumhuru Bölme İttifakı” olur…
EL YORDAMIYLA POLİTİKA
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın, CHP nin Suriye rejimi görüşün açıklamasına “Şam rejimiyle doğrudan temasımız söz konusu değil. Ancak Astana sürecinde Suriye sahasındaki konuları takip etmek için kurduğumuz bir mekanizma var. Verdiğimiz mesajlar zaman zaman dolaylı olarak İran ve Rusya üzerinden Suriye’ye iletilmekteydi. Dolayısıyla dolaylı bir trafiğin olduğunu biliyoruz. Doğrudan bir resmi temasımız söz konusu değil. Ancak olağanüstü şartların gereği olarak ilgili birimlerimiz, burada kast ettiğim istihbarat birimlerimiz, doğrudan ya da dolaylı belli temaslar kurabilir” Kısaca resmi politika el yordamıyla yürütülüyor, “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla”

HARAM PARADAN İMAM HATİP OKULUNA DESTEK
İstanbul Beykoz’da yapılacak İmam Hatip Okuluna “Spor Toto” mali olarak destek verecekmiş. Din ulemalarına göre her türlü şans oyunundan elde edilen para haram. Sen haram para ile İmam Hatip inşa edeceksin, mezun olanlar haram paradan maaş alacak sonrada fetva vereceksin milli piyango haram. Oldu olacak okulun yapımına milli piyangoda destek versin ki haramlar katmerlensin…
DESTİCİYE GÖRE %55 GARANTİ
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, AKP, MHP ve BBP’nin yapacağı seçim ittifakı blok unun önümüzdeki seçimlerde “55 ila yüzde 60 arasında” oy alacağını iddia etmiş… Eğer bu sonucu alırlarsa Destici herhalde kendine de uygun bir görev de bulmuştur. Cumhurbaşkanı yardımcısı nasıl olur acaba, diğeri de Bahçeli. Gül gibi geçinir giderler ucube sarayda…
ENGİN TARİH BİLGİLERİ
2014 yılında yaptığı konuşmada “…Latin Amerika’nın İslam’la tanışması 12. yüzyıla kadar dayanır. Amerika’yı Kolomb değil, 1178’de Müslümanlar keşfetti. 1178’te Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulaşmıştı. Kristof Kolomb anılarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahseder…” engin tarih bilgisini paylaşan cumhurun başından sonra ufak atta civcivler yesin türünden açıklamalar artarda geldi. Önce, “…Hz. Nuh’un kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonuyla görüştüğünü” iddia eden İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cihan Yavuz Örnek sahne aldı. Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’da geride kalmamak için “…Abdülhamid Han’ın, imkânsızlıklardan dolayı gidemediği yerlerin fotoğraflarını çektirerek izlediğini Oradan bir şey üretiyor. Google’ın ilk mucidi bu anlamda Sultan Abdülhamid Han’dır…’ deyiverdi. Bakalım sırada daha neler var. 23.02.2018

Yorum bırakın