DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR

DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR

Başlıkta ki sözü pek çok kullanırım özellikle siyasetçilerin dün söylediklerini unutup bugün tam tersini söylediklerinde. 9ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1971 de Başbakanlığı döneminde TSK nın muhtıra verdiği günlerde Genelkurmay Başkanı ile görüşmediğini söylediğinin ertesi günü görüştüğü ortaya çıkınca söylemiş ve siyaset tarihimize değişen şartları en iyi açıklayan söz olarak yerleşmişti…

Siyasi kariyeri için ‘6 kere gittim, 7 kere geldim’ diyerek Başbakanlığını özetleyen duayen siyasetçi “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” derken son noktayı  Cumhurbaşkanıyken yaptığı basın toplantısında koymuştu söylediklerini inkar etmeden “Herkes benim gibi `Dün dündür bugün bugündür` deyip işin içinden çıkamaz!”

İçinde bulunduğumuz yerel seçim sürecinde söylenenleri takip edince ister istemez eski günlere, aylara, yıllara dönüyor ve şöyle bir tarıyorum arşivi. Evet, daha yazar George Orwel’in 1984 adlı kitabında ki geçmişi silme aşamasına gelmedik ve arşiv de duruyor o sözler, eylemler ve her ne derseniz adına dünden, bugüne kulağımıza küpe olanlar…  İşte size birkaç örnek;

Dün; tarih…14 Haziran 2015;

“…17-25 Aralık yolsuzluk olaylarını nereye koyacağız. Meydanlar da hırsızlardan hesap soracağız dedi. Her bir oyun vicdani sorumluluğu var diye halka seslendik. Öteki dünyada hesabı sorulur dedik. Hırsızları nereye koyacağız? Gece yarısı torba kanunlarla kimler zengin edildi, bunlardan hesap sorulmayacak mı? 17-25 yolsuzluk soruşturmasına ilişkin hassasiyetlerimiz belli. Operasyonun üstü örtülmeye çalışılıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Ucu nereye dayanırsa dayansın oraya gider. TÜRGEV’e yapılan bağışları verilen ayrıcalıkları ne yapacağız? Bilal’in içinde olacağı sıfırlanan paraların hesabını sormayacak mıyız? Bu sürecin bir tarafında Bilal var. Versin Bilal’i alsın iktidarı…”

Bu sözleri bugün dinleseniz muhalefet partilerinden birinin liderine yakıştırırsınız. Dün öyleydi bu sözleri söyleyen mhp lideri Bahçeli.

Peki, bugün Cumhur İttifakının ortağı ve bakın neler söylüyor tarih 16.03.2024;

“…Buradan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a diyorum. Ayrılamazsın, Türk milletini yalnız bırakamazsın. Cumhur İttifakı olarak yanındayız, beraberindeyiz, yeni yüzyılın kurtarıcı lideri olarak sizi görmek istiyoruz…”

Şaşırdınız mı? Yok, şaşırmayın daha devamı var. İktidarın bu gün diline doladığı ve savcılık tarafından soruşturulmaya başlayan CHP nin deste deste para sayan ekibinin görüntüleri var gündemde. Yeni yüzyılın kurtarıcı lideri Kilis ten sesleniyor;

“Muhalefetin neler peşinde koştuğunu zaten sizler de biliyorsunuz. Onlar ise siyasi ikballeri uğruna her türlü gayrimeşru, gayriahlaki yola başvurmaktan çekinmiyorlar. Kaynağı karanlık para desteleriyle kule yapmak dışında ortada icraatları yok. Dolar dolar çantalar, avrolar. Hayırdır bu parayı ne yapacaksınız? Neymiş CHP’ye bina satın alacaklarmış. Kim? İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı…”

“CHP’den hiçbir Allah’ın kulu çıkıp para kulelerinin doğru dürüst izahını yapamadı.”

Bu sözleri duyunca aklıma gelenlerin bir bölümünü Bahçeli söylemiş yukarıda ki sözleriyle; 7-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu. Hani şu 2013-2014 yıllarında yürütülen ve bazı kamu kurum ve kuruluşları ile aralarında dört bakanın da yer aldığı kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanma ve rüşvet ile suçlandığı bakanların istifa ettiği soruşturmalar. Ve de diğerleri 1998 de Refah Partisinin kapatılması sürecinde Kayıp Trilyonlar davası, Süleyman Mercümek ve Bosna Hersek’e yardım için toplanan paralar ve ilgili davalar aklıma geliverdi… Ve de halen izahı yapılamayan soruşturmalar…

Görünen o ki dünden ders almayanlar bugün o gün suçladıklarının yolundan yürüyorlar. Ve de o gün bu davaları kapatanlar bu gün dillerine doladıkları o görüntülerle açılan davada CHP yi de yerle yeksan ederler, nereden buldun der ve ilişkilendirdikleri İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanlığını kazanırsa görevden alır, yerine kayyum atarlar. Demedi demeyin…  Dün dündür, bugün bugündür… 23.03.2024

1 Response so far »

  1. 1

    YÜKSEL KOÇKAR said,

    “Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür”
    Bu söz bize, bizim kültürümüze aittir. Yani kısacası “balık hafızalıyız.
    Toplumun bu özelliğini çok iyi bilen siyasetçilerimiz (çünkü onlar da bu kültürde yetişmişler) dün söylediklerini bu gün kolayca inkar ediyorlar.
    Sorun “siyaset yapanlarda” değil, sorun “toplumda” . . . .


Comment RSS · TrackBack URI

Yorum bırakın